Skip to content Skip to footer

Misafirim Olun

“Ev sahiplerinin de kiracı olduğunu söylemek için
benzine ihtiyaç duymadan
bir atlının sıkılmış dişleri gibi kenetli
köylünün, işçinin, ezilmişin derdini sırtlanarak
patika yollarında yurdumun
asfalt dökülmüş yüreklerinedir
tersinden ürpertiyle dikenleşmiş hicretim”

Düğün Çalgısı, Nereye Bu Ölüş, 68.

Başlıkta, duyanı hemen eski Türk filmlerine götüren bir buyur ediş cümlesine yer verdim. Uzun zamandır duymuyorum bu cümleyi ben de, halbuki neredeyse tüm çevrem “eski toprak” olduğunu iddia eder.

Toprak demişken belki bir şeyleri hatırlarız. Sorguyu, hakkı, adaleti veya sadece mitinglerde, eylemlerde, kürsülerin arkasında, pankartların önünde duyar olduğumuz erdemleri hatırlarız, diye düşündüm. Hem de bağırıp çağıran biri tarafından değil, kendiliğimizce bir hatırlatmayla.

Sözü uzatmaya gerek yok. Ben uzun zamandır girişinde “Mülk Allah’ındır” yazan bir apartman göremiyorum. Arıyorum, evet. Hem de “riya” kelimesini öğrenir öğrenmez o apartmanların sahiplerini eleştiren biri olarak. Takva ile riya arasında, her şeye rağmen yine de Yaratan’ı anan şehrin o yıllarının üzerinden çok da zaman geçmedi. Şimdi Allah’ı her işe karıştırmamayı takva sayacağız, haşa.

Mal sahibi olmaktan utanan bir nesli ben gördüm. Tanıyorum, malını konuşurken utanan insanlar vardı. Bu durumdaki insan mülkü silah etmez, kimseyi malıyla yaralamazdı. Şimdi neyden mahrumsak onun maliki üstümüze çöküyor. Bunu bir düşünelim.

Bir de, daire kiralarını araştırarak ailelerin parçalanmalarındaki sebepleri tekrar düşünelim. Oturduğu koltukta her gün artan borcunu düşünen babayı, bir türlü tam edemediği istekleri yüzünden kendini yarım hisseden anneyi, mahrum kaldığı her imkandan dolayı faturayı anne-baba ve devlete kesmeyi aşarak Allah’a kaş çatan çocuğu düşünelim. Bir çatı altında bir türlü birleşememenin yoklukla nasıl alakaları vardır, bir düşünelim.

İnsanımız geçmişte kendi hakkında konuşurken neyle gururlanıyorsa onu kaybetmenin eşiğinde. Evini kiraladığı aileyi misafiri olarak gören, emaneti mahcup taşıyan gönlü güzellere ihtiyaç var. Birilerinin yapmadığını birileri yapmalı. Birilerinin eksiğini birileri kapatmalı.

Kardeşler, ben de kiracıyım ama dertleşmek isterseniz misafirim olun. İlanlardan başımı yeni kaldırdım, kırgınım.

Yorum Yap

"Gelirken bir savaşçı gibi gelmiştim. Dönerken bir yenik değildim, küçük bir filozof olmuştum."
Cahit Zarifoğlu

YSY © 2025. All Rights Reserved.